The Times gazetesinin haberine göre, ABD’de 9 Ocak’ta yayımlanması beklenen "Ateş ve Öfke: Trump Beyaz Sarayı'nın İçinden" adlı kitapta, Blair’in geçen yılın şubat ayında Trump’ın damadı Jared Kushner ile bir araya geldiği ileri sürüldü.
İddiaya göre Blair, Kushner’e İngiltere'nin İletişim ve Dijital İstihbarat Kurumu'nun (GCHQ) Trump'ın kampanya ekibini izlediğini Trump Tower'ın telefonlarını, hatta muhtemelen bizzat Trump’ı dinlediğini söyledi.
Blair’in Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmede, Trump yönetiminin kendisini Ortadoğu temsilcisi olarak istihdam etmesi için lobi yaptığı da öne sürüldü.
Blair’in basın sözcüsü ise Michael Wolff'un kaleme aldığı kitapta yer alan iddiaları yalanlarken, eski Başbakanın ABD yönetiminin Ortadoğu temsilciliği gibi bir şeyin peşinde olmadığını belirtti.
İNGİLİZ İSTİHBARATI YALANLAMIŞTI
GCHQ, ilk defa geçen Mart ayında Fox News televizyon kanalında bir yorumcunun dile getirdiği ve ardından dönemin Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer'in yinelediği iddiayı "tamamen komik" diye nitelendirmişti.
Obama'nın "iz bırakmamak için" Trump'ın dinlenmesinde ABD istihbaratını değil, QCHQ'yu kullandığı öne sürülmüştü.
Trump da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Berbat! Obama'nın (başkanlık) zaferimizin hemen öncesinde Trump Tower'ı dinlettiğini öğrendim. Hiçbir şey bulunmadı. Başkan Obama, çok kutsal olan seçim sürecinde benim telefonlarımı dinletecek kadar nasıl alçaldı?” ifadelerini kullanmıştı.
ABD ve İngiliz istihbarat servislerinin yakın işbirliği içinde çalıştığı biliniyor. ABD'nin Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski sistem analisti Edward Snowden, 2013’te sızdırdığı belgelerle ABD'nin İngiliz istihbaratıyla dünya genelindeki dinleme faaliyetlerini ortaya çıkarmıştı.
IRAK'IN İŞGALİ İSTİFAYA GÖTÜRMÜŞTÜ
İngiltere’de 1997-2007 yıllarında Başbakanlık yapan Blair, ülkenin 2003 yılında ABD öncülüğünde Irak’ın işgaline katılmasında oynadığı rol nedeniyle kamuoyunun büyük tepkisini çekmişti. Blair, işgaldeki rolü etrafındaki tartışmalar nedeniyle oluşan kamuoyu baskısı karşısında 2007'de hem başbakanlıktan hem de İşçi Partisi liderliğinden istifa etmişti.
Blair'in Irak'ın işgaline giden süreçte dönemin ABD Başkanı George Bush'la özel yazışmalarında İngiliz Parlamentosunun onayını beklemeksizin ABD'ye kayıtsız şartsız destek sözü verdiği ortaya çıkmıştı.